Çözüm Odaklı Terapi

Çözüm Odaklı Danışmanın en temel dayanak noktası danışanın yaşadıklarını farklı bir dille yeniden tanımlanmasıdır. Bu yeni dil yaşananlara yeni bir anlam katabilir. Danışan ve danışmanın ilişkilerinde odak nokta bu anlamın geliştirilmesidir. Bu yeni anlamlardan yaratılan sorularla geçmişten ziyade şimdi ve gelecekte yeni bir odak noktası oluşturulur ve böylece değişim için beklentilerin gelişmesine yardımcı olurlar. Danışan ve danışmanın etkileşimiyle daha olumlu anlamlarla sıkıntı yaratılan yaşantılar yeniden çerçevelenebilir, patolojiye karşı danışanda göze çarpan güçlü yanlar vurgulanarak bu kuvvetli yanlarıyla şimdi ve gelecekteki stres yaratıcı durumların üstesinden gelebilir.

Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapinin Temel İlkeleri

Herkes için geçerli tek bir yaklaşım yoktur.

  • Pek çok olası çözüm yolu vardır.
  • Sorunun ve çözümün mutlaka birbirleriyle ilişkili olması gerekmez.
  • En basit ve en somut yaklaşım en iyi ilaçtır.
  • İnsanlar hemen düzelirler, düzelebilirler.
  • Değişme kaçınılmazdır ve süreklidir.
  • Güçsüz ve eksik yönlerden çok güçlü yönler üzerine odaklanma.

Her sorun yaşanan durumda bu sorunun görülmediği istisnai durumlar vardır. Bu durumlar çözüm için kullanılabilir.

  • Geçmişten çok gelecek üzerine odaklanma.
  • Danışanın amaçları pozitif cümlelerle ele alınır.
  • Çözüme ulaşmak için danışanın şikâyeti hakkında çok fazla bilgi sahibi olmaya ihtiyaç yoktur.
  • Terapistten çok danışan uzmandır.

Tarihçe

  • Kısa süreli terapi 1960 lı yıllarda ‘toplum ruh sağlığı hareketi’ ile başladığı
  • Milton H Erickson , Gregory Bateson, Jay Haley nin yaklaşımını temel almaktadır.
  • Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi (SFBT) Steve De Sahzer, Bill De Sahzer, Eric Lipchile, Scott Miller, Alex Molnar, Jane Paller, İnsoo Kim Berg tarafından 80 li yılların ortalarınsa Kısa Süreli Terapi Merkezinde geliştirilmiştir.
  • Çözüm Odaklı Model başlangıçta, insanın doğal bir takım öz kaynaklarla donanmış olduğu şekilde formülüze eden Ericksonian görüşün sınanması çabasındayken, danışanın dilini değiştirmeye doğru yönelmiştir.
  • Çözüm üzerine konuşmak ve çözüme yönelmeyi kolaylaştıran bir takım tekniklerin geliştirilmesine odaklanmıştır.

Halen gelişmekte olan Kısa Süreli Terapinin 50’den fazla farklı modeli bulunmaktadır. Bu modeller geçmişten çok gelecek üzerinde odaklaşmakta ve ortak bazı temel ilkeleri paylaşmaktadır

  • Süreyi bilinçli bir şekilde kullanma,
  • Tanımlanmış somut amaçlar,
  • Şuandaki stres ve belirtiler üzerine odaklaşma,
  • İlk etapta hemen bir değerlendirme yapma,
  • Terapi sürecinde sağlanan ilerlemeyi sık sık gözden geçirme ve bu değerlendirmeyi terapiyle bütünleştirme,
  • Yüksek düzeyde terapist­ danışan etkinliği,
  • Duyguların ifade edilmesi için daha rahat ve güvenli bir ortam oluşturma,
  • Terapi tekniklerini pratik ve eklektik bir şekilde uygulama.

Diğer terapilerden ayıran özellik;

  • Kısa süreli olması
  • Danışan kendi hayatının uzmanı kabul edilir. Danışma sürecinde danışan, “risk altında” veya “problemli kişi” olarak görülmez, tam tersine danışan potansiyelleri olan, “umut vadeden” bir kişi olarak görülür.
  • Çözüme odaklı bir terapidir.
  • Terapi sorunun çözülebilme olasılığı olan gelecek üzerine odaklanır.
  • Terapist , danışanda zaten var olan çözümleri tanımlaması konusunda yardımcı olur.
  • Danışana sorumluluk ve değişim için fırsat verilmiş olur. karşılaşacağı problemlerini çözebileceği yeteneğinin farkına varır ve kendini yetkin hisseder.
  • Terapi, sorunun ya da yakınmanın olmadığı anlar üzerine yoğunlaşmakta sorunun olmadığı anlar ise “nadir durumlar” olarak değerlendirilmektedir.
  • Danışanın amaç belirlemesini sağlamak ve sorunun olmadığı anları danışana gösterebilmek amacıyla mucize sorular ve derecelendirme soruları gibi teknikler kullanılarak çözüm için çeşitli yollar denenir.

Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapinin Temel Felsefesi

  1. Bozulmamışsa Onarma.
  2. İşlemeyen Çözüm Yollarına Başvurmada Israrlı Olma.
  3. İşlemeyen Çözüm Yollarına değil, Farklı Çözüm Yollarını Deneme.